Boşanma Davalarında Kanıt, Boşanma davalarında en çok kullanılan kanıt, tanıkların ifadeleridir. Bununla birlikte, her durumun özelliğine göre farklı kanıtlar da kullanılabilir. Boşanma davalarında sunulan kanıtlar arasında, Kısa Mesaj (SMS)ler, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları ve mesajları, otel kayıtları, WhatsApp gibi mesajlaşma programlarının kayıtları, notlar ve yazışmalar, banka ve kredi kartı hareketleri, pasaport giriş-çıkış kayıtları, mahkeme kararları ve diğer mahkeme dosyaları bulunabilir.
İçindekiler
- 1 Boşanma Davalarında Neler Kanıt Olamaz?
- 2 Boşanma Davasında Delil Toplama
- 3 Boşanma Davasında Hukuka Aykırı Delil Kararı
Boşanma Davalarında Neler Kanıt Olamaz?
Mahkeme sürecinde sunulan kanıtların yasalara aykırı olmaması gerekmektedir. Bu nedenle kanıtların nasıl ve hangi yöntemlerle elde edildiği önemlidir. Örneğin, gizlice eşinin görüntülerini çeken bir kişinin bu kanıtlar hukuka aykırı olduğundan dolayı mahkeme tarafından dikkate alınmaz. Mahkeme duruşmasında ileri sürülen olayların kanıtlanmasında, özel hayatın gizliliği ihlal edilmemeli ve kişinin onur ve itibarını zedeleyici kanıtlar sunulmamalıdır. Taraflar boşanma davası sırasında iddia ve beyanlarını kanıtlama amacıyla suç işlememelidir. Boşanma davasında kanıtlarımı ispatlamak adına savcılık tarafından bir dosya açılmamalıdır.
Boşanma Davasında Delil Toplama
Boşanma davası sürecinde delil toplama yöntemlerinden biri dedektiflik hizmetlerinden faydalanmaktır. Ancak, dedektif aracılığıyla delil toplamak yasalara aykırıdır. Özellikle eşinin sadakatsizlik şüphesiyle dedektife başvurup eşini takip ettirerek fotoğraf çektiren kişiler bulunmaktadır. Bununla birlikte, dedektiflik faaliyetleri özel hayatın gizliliğine müdahale suçunu oluşturmaktadır. Eşiniz aleyhine delil toplamak için dedektif tutmak yasa dışıdır ve risk taşımaktadır.
Boşanma Davasında Tanık Delili
Boşanma davaları, çiftler arasındaki evlilik birliğinin sona erdirilmesini hukuki olarak sağlayan davalardır. Bu süreçte, mahkeme tarafından çiftin evliliği ve ilişkisi hakkında bilgi edinmek amacıyla tanıkların ifadelerine başvurulabilir. Boşanma davasında tanık delili, çiftlerin ayrılık sürecini etkileyen önemli bir unsurdur.
Tanık delilleri, gerçekleşen olaylar hakkında tarafsız ve objektif bir şekilde bilgi sunan şahitlerin ifadeleridir. Boşanma davalarında, çiftlerin tanıklar vasıtasıyla mahkemeye sunacakları deliller, davada önemli bir rol oynamaktadır. Taraflar, tanık olarak ifade verebilecek akrabalar, dostlar veya tanıdıklar seçebilir.
Boşanma davasında sunulan tanık delilleri çeşitli şekillerde olabilir. Örneğin, yazılı ifadeler, sözlü beyanlar veya mahkeme huzurunda yapılan ifadeler şeklinde olabilir. Bu tanıklar, çiftlerin evliliği ve ayrılık süreci hakkında gerçekleri açıklığa kavuşturabilir ve mahkeme tarafından değerlendirilebilir.
Boşanma Davasında Tanık Delili Nasıl Sunulur?
Boşanma davası sürecinde tanık delilleri, mahkemeye sunulan kanıtlar arasında büyük bir öneme sahiptir. Tanık delilleri, tarafların iddialarını destekleyen ya da çürüten ifadeleri içerir ve davaya ilişkin gerçekleri ortaya çıkarmada etkili olabilir. Ancak, tanık delillerinin doğru bir şekilde sunulması ve mahkeme tarafından kabul edilmesi için bazı adımların izlenmesi gerekmektedir.
Tanık delili sunumunda ilk adım, tanığın mahkemede dinlenmesi için delil olarak çağrılmasıdır. Bu adımı gerçekleştirebilmek için, tanığın kimliği, adresi ve temas bilgileri gibi bilgilerin önceden tespit edilmesi önemlidir. Tanığı mahkemede dinletecek taraf, mahkemeye tanığın ifade etmesini istediği konuları ve tanığın ifadelerinin davaya nasıl bir katkı sağlayacağını içeren bir dilekçe hazırlamalıdır.
Tanık delili sunumunun ikinci adımı, mahkeme tarafından tanığı dinlemesi için çağrı yapılmasını sağlamaktır. Bu adım için, mahkemeye bir çağrı yazısı hazırlanmalı ve tanığa resmi bir şekilde iletilmelidir. Tanığın dinleneceği yer, tarih ve saat belirtilmeli ve çağrı yazısı, delil olarak sunulacak olan belgelerle birlikte mahkemeye sunulmalıdır.
Boşanmada Gizli Çekilen Video ya da Fotoğraflar Delil Olarak Kullanılabilir Mi?
Boşanmada Gizli Çekilen Video ya da Fotoğraflar Delil Olarak Kullanılabilir Mi? Boşanma davalarında birçok çift, ilişkilerini kanıtlama veya ortaya çıkarılmasını istedikleri bazı gerçekleri ortaya koyma amacıyla gizli çekilen videolar veya fotoğraflar kullanma ihtiyacı hissedebilirler. Ancak, böyle delillerin kabul edilip edilmeyeceği konusu hala birçok tartışmalara neden olmaktadır.
Gizli çekilen videolar veya fotoğraflar, mahkemelerde delil olarak kullanılabilir, ancak belirli koşullara uygun olması gerekmektedir. Öncelikle, bu tür bir delilin hukuka uygun biçimde elde edilmiş olması önemlidir. Yani, gizli çekim yapılırken gizlilik hakkına ve kişisel hayatın gizliliğine saygı gösterilmesi gerekmektedir. Eğer gizli çekim, hukuka aykırı bir şekilde, izinsiz olarak yapılmışsa, bu delil mahkemede geçerli kabul edilmeyebilir.
Ayrıca, gizli çekilen videolar veya fotoğrafların, davaya konu olan olaya ilişkin doğru ve kesin bir kanıt sunması gerekmektedir. Delil olarak sunulan görüntülerin gerçeği yansıtması ve karşılıklı olarak birbirini desteklemesi önemlidir. Aksi halde, manipüle edilmiş veya yanıltıcı videolar ve fotoğraflar delil niteliği taşımayabilir.
Boşanma davasında deliller ne zaman sunulur?
Boşanma davaları karmaşık ve duygusal süreçler olabilir. Taraflar birbirlerine karşı iddialarını kanıtlamaya çalışırken, deliller önemli bir role sahip olur. Boşanma davasında delillerin ne zaman sunulması gerektiği bilgisi, davayı izleyen kişiler için önemlidir.
Boşanma davasında delillerin zamanında sunulması, davanın adil ve objektif bir şekilde yürütülmesini sağlar. Her iki tarafın da delillerini belirli bir süre içinde sunması, mahkemenin doğru kararlar vermesine yardımcı olur.Dava başlangıcında veya ilerleyen süreçte kanıtlar sunulabilir. Ancak boşanma davalarında, kanıtlar her zaman yargılama aşamasında sunulamaz. Kanıtlar, ön inceleme duruşmasından itibaren en geç iki hafta içinde sunulmazsa, kanıt bildirme hakkı kaybedilir.
Boşanma Davasında Delillerin Sunulma Süreci
Davayı açan taraf, delillerini ön duruşmadan önce belirli bir süre içinde diğer tarafa bildirmelidir. Bu süreç, delillerin zamanında hazırlanmasını ve diğer tarafın delilleri incelemesini sağlar. Böylece, her iki tarafın da adil bir şekilde savunma yapabileceği bir ortam oluşur.
Taraflar, delillerini ana duruşmada sunarlar. Bu süreçte, tarafsız bir şekilde değerlendirilmeleri için delillerin meslekî bir uzmanlık gerektirmesi durumunda, mahkeme tarafından atanmış bir uzman da yapabilir. Delillerin doğruluğu, güvenirliği ve ilgili olduğu konularda mahkeme değerlendirme yapar ve kararını verir.
Boşanma Davasında İddia ve Delil İlgisi
Boşanma davalarında, tarafların ileri sürdüğü iddialarla sunulan deliller arasında bir uyum olmalıdır. Delillerin, ileri sürülen iddiaları desteklemesi veya çürütmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ileri sürülen tüm iddiaların delillerle desteklenmesi önemlidir.
Aynı şekilde, delillerin zamanında sunulması da önemlidir. Geç sunulan veya sürekli delil sunma isteğiyle davayı uzatan taraf, mahkeme nezdinde olumsuz bir imaj oluşturabilir ve karar aşamasında dezavantajlı duruma düşebilir.
Boşanma Davasında Hukuka Aykırı Delil Kararı
ÖZET: Dava, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasıdır. Davacı kadın tarafından, davalı erkeğin telefonundaki SKYPE isimli sesli, görüntülü ve yazılı sohbet ve iletişim uygulaması üzerinden başka kadınlarla yapmış olduğu cinsel içerikli yazışmaların ekran görüntüleri alınmak suretiyle dosyaya sunulan çıktıların erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğinden bahsedilemez. Bu durumda, davacı tarafça usulüne uygun olarak elde edilen ve dosyaya sunulan bu delilin hükme esas alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. O halde istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, davacı kadın tarafından sunulan bu delil de dikkate alınarak hüküm kurulmak ve istinaf incelemesi buna göre yapılarak bir karar verilmek üzere hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(4721 S. K. m. 166, 174)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda “Cinsel yönden güven sarsıcı davranışlarda” bulunan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, hüküm taraflarca “Boşanma hükmü dışındaki yönlerden” istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, erkeğe yüklenen kusura ilişkin vakıanın hukuka uygun delillerle ispatlanamadığı, davacı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan ve erkeğe ait olduğu iddia edilen ekran görüntülerinin, erkeğin telefonundan erkeğin rızası dışında hukuka aykırı olarak elde edildiği gerekçesiyle erkeğe kusur olarak yüklenen bu vakıanın gerçekleşmediği, kusursuz olan tarafın da Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2 maddesi uyarınca tazminatla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle erkeğin istinaf talebi kabul edilerek kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, kadının ise istinaf talebi esastan reddedilmiş, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir
Davacı kadın tarafından, davalı erkeğin telefonundaki SKYPE isimli sesli, görüntülü ve yazılı sohbet ve iletişim uygulaması üzerinden başka kadınlarla yapmış olduğu cinsel içerikli yazışmaların ekran görüntüleri alınmak suretiyle dosyaya sunulan çıktıların erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğinden bahsedilemez. Bu durumda, davacı tarafça usulüne uygun olarak elde edilen ve dosyaya sunulan bu delilin hükme esas alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. O halde istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, davacı kadın tarafından sunulan bu delil de dikkate alınarak hüküm kurulmak ve istinaf incelemesi buna göre yapılarak bir karar verilmek üzere hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.23.02.2021